MALKARA

Malkara ilçesi tarihi boyunca sanayi bakımından da, kayda değer özellikler gösteren bir ilçedir. Tabi ki ülkenin her yöresinde bulunan yöreler gibi burası da tipik bir tarım ve hayvancılık ilçesi olarak bilinmektedir. Fakat ilçe özellikle kendi bölgesindeki insanların ihtiyacını karşılayacak, özellikle el sanatları dalında önemli seviyelere gelmiştir. 15'inci ve 16'ncı yüzyıllarda el sanatlarının gelişerek, insanların günlük hayatında lazım olan araç ve gereçleri en iyi şekilde ürettikleri, arşiv kayıtlarının tetkikinden anlaşılmaktadır. O devirler için geçerli birer meslek olan kunduracılık, marangozluk, demircilik, dülgerlik, terzilik vs. gibi mesleklerle dericilik (tabakhaneler), dokumahaneler oldukça meşhurdur. Özellikle tabakhaneler konusunda çok önemli bir faaliyetin ve üretimin olduğunu Evliya Çelebinin seyahatnamesinde de görmekteyiz. Büyük gezgin Seyahatnamesinde Malkara ve Ballı köyünde çok önemli tabakhanelerin olduğunu, buralarda çok güzel deri tabaklandığını, tabaklama işleminde özellikle köpek pisliğinin kullanıldığını, bu nedenle bilhassa çocukların sopanın ucuna bağlanmış kaplarla sabah erkenden telaşla koşuşturarak köpeklerin peşini takip ettiklerini, pisliklerini topladıklarını ve tabakhanelere sattıklarını açıkça ifade etmiştir. Hatta, halk arasında bugün kullanılan Ne acelen var, tabakhaneye b.. mu yetiştireceksin" sözü, işte tabakhaneler için köpek pisliği toplayan o insanların koşuşturmasından sonra çıkan bir söz olduğu yine Evliya Çelebinin seyahatnamesinden öğreniyoruz. 16'ncı yüzyıla ait kayıtlarda, Malkara'da bozahane, mumhane ve kiremit fırını da mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, yine Evliya Çelebinin seyahatnamesinde Malkara şehrinin sanayinin en meşhur mahsulü seyyahların ellerin de gezdirdiği silah aletidir. Bu alet, kızılcık, şimşir, abanoz vs gibi ağaçlardan üstad-ı kamiller tararından gayet süslü olarak yapılır ve diğer şehirlere hediye olarak gönderilirdi. Bu alet-i silah Malkara Meciği namıyla maruftur.