MALKARA


Hadım Süleyman Paşa; Ölümü 1548. Mısır Valisi iken Hint Denizi seferinde başarısız olunca Malkara'ya sürülmüştür.

Koca Sinan Paşa; Ölümü 1596. Ünlü Osmanlı Vezir-i Azamıdır. 1580'de Malkara'ya sürgün olarak gönderilmiş, 4 yıl burada yaşamıştır. Bugünkü Sinanpaşa Mera'sı onun adından gelir.

Sofu Mehmet Paşa; Ölümü 1469 Sadrazamlıktan azledilince Malkara'ya sürgün edilir. Şadırvanın olduğu yerde boğularak öldürülür.

Hüsrev Mehmet Paşa; 1756 Tekirdağ doğumludur. 1631 'de Malkara'ya sürgün edilmiştir.

Melek Ahmet Paşa; 1651'de Malkara'ya sürgün edilmiştir.

Boynu Eğri Mehmet Paşa; 1656'da Malkara'ya sürgün edilmiştir.

Hacıevhat; 1524'lerde Kanuni'nin özel öğretmenliğini yapan bu bilgin, onu çekemeyenlerce Malkara'ya sürgün gönderilmiştir. Malkara'nın en büyük mahallelerinden biri bu zatın adını taşır, ilginç Vakıflar kuran Hacıevhat, hayırsever kişiliği ile Malkaralının gönlünde taht kurmuş, anısı ölümsüzleştirilmiştir.

Bedri Mustafa Paşa; 1689'da Malkara'ya sürgün edilmiştir. Aslen Malkara doğumludur. Devlet kademesinde birçok önemli görevlerde bulunmuş, Osmanlı tarihinde ilk defa içkiye vergi koymuştur. Avusturya ile devam eden savaş sırasında Macaristan Serdarı Arap Recep Paşa yenilince ulema sınıfı Mustafa Paşanın aleyhine dönmüştür. 2. Süleyman Sadrazamlığa Fazıl Mustafa Paşa'yı getirince Bedri Mustafa bu görevden alınarak Malkara' ya sürgün edilmiştir.

Büyük gezgin Evliya ÇELEBİ, hemen, hemen bütün Osmanlı İmparatorluğu'nu dolaşmış ve Malkara'yı da görmüştür. Malkara'nın 1.150 haneden oluştuğunu, evlerinin kiremit örtülü, bakımlı bir şehir olduğunu Seyahatnamesinde belirtir. Ayrıca, şunları da ilave eder; "Gezdiğim yerlerden farklı bir yer Kömürhisar (Korudağı - Malkara). Çünkü burada büyükler gibi çocuklar da çalışıyor. Balı ve Kaşkavalı (Kaşar Peyniri) ünlü olan bu yerin Tabakhaneleri (Deri İmalathanesi) de pek ünlüdür.

Malkara'nın, Selanik'ten İstanbul'a giden eski yol üzerinde olması, konaklama yönünden önemli bir merkez olmasını sağlamıştır.

Malkara, 1828 Osmanlı - Rus savaşı sırasında, Türklerin elinde ilk defa işgale uğramıştır. 1878 Osmanlı - Rus savaşında da (93 harbi) Tekirdağ işgal edilince, Malkara'da önemli göçlere sahne olmuştur. Malkara, tarihinin en kötü günlerini Balkan savaşı sırasında yaşamıştır. 9 Kasım 1912'de Bulgarlar tarafından işgal edilmiştir. Yerli Bulgar ve Rumlarında işbirliği ile 500'den fazla kadın, erkek ve çocuk şehit edilmiştir.
Katledilen insanlar, toplu olarak gömülmüşlerdir. Şehitlik denilen bu yerde, bu şehitlerin anısına güzel bir anıt dikilmiştir, işgal 8,5 ay sürmüş, bu arada şehir yağma edilmiş, yakılmış, yıkılmıştır.

14 Temmuz 1913'te Mustafa ve Enver Paşanın birlikleri tarafından şehir harabe halinde kurtarılmıştır. Malkara son kez, 1. Dünya Savaşı sonunda 20 Temmuz 1920'de Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir, işgal yıllarında çok kötü günler yaşayan Malkara, 11 Ekim 1922'de sağlanan ateşkes uyarınca 14 Kasım 1922 tarihinde Yunanlıların şehri boşaltmasıyla kurtulmuş ve özgürlüğüne kavuşmuştur.

2. Dünya Savaşı yıllarında da (1040-1941), Trakya'da ki diğer kasabalar halkı gibi, buradakiler de işini, gücünü, yerini terk göç ederek Anadolu'ya göç etmek zorunda kalmış, her türlü maddi, manevi sıkıntılara ve acılara uğramışlardır.

2. Dünya savaşı sırasında Türkiye'ye sığınan Yunanlıları da savaş süresince beslemiştir.
Malkara, tüm bu işgallerin yanında birde ayaklanmaya tabi olmuştur. III. Selim zamanında Nizamı Cedit'in kuruluş günlerinde bu yenilik hareketini çekemeyen Yeniçeriler, Malkara'nın Ballı köyünde ayaklanmışlardır. Nizamı Cedit kuvvetlerince bastırılmıştır.

Malkara'nın Kurutuluşundan bugüne kadar geçen zaman içerisindeki isimleri MALKARA'nın adı zamanla bir çok değişikliklere uğramıştır.

Şöyle ki:
1. İranlı'lar zamanında MARGAR-MARGAAR,
2. Bizanslılar zamanında MEGALO HORA,
3. Osmanlılar zamanında, önceleri bir süre MEGALO GORO ve MIGALGARA,
4. Sonraları, denizden uzaklığı ve denizden gelen inallarla irtibatı bulunmaması sebepleriyle kara malı anlamına gelen MAL-KARA, (ayrı iki cümle)
5. Daha sonraları, Arap dilinin genişlemesi ve etkisi altında kalınması yüzünden MAALGARA'ya dönüşmüştür.
6- Bugün ise MALKARA'dır. Trakların, Trakya'nın ilk sakinleri olmalarına rağmen, bunlar zamanında Malkara'nın nüvesini teşkil eden bir karanın veya meskun bir yerin mevcut olduğuna ve bir isim taşıdığına dair bilgilere rastlanmamaktadır. Diğer taraftan, Sırplar tarafından kurulduğu zannı da bir tahminden ileri gidememektedir. Çünkü böyle olsaydı yabancı bir isimle anılması gerekirdi. Bu da mevcut değildir. Böyle olunca Malkara'nın nüvesi olan ilk kal'anın Farsça MARGAR, MARGAAR (Yılanlı mağara, Yılan Mağarası ) adını almış olması banisinin Keyhüsrev'in ordularındaki Türkler olduğuna açık ve kuvvetli delil sayılabilir.
Bir tarafta, inşa tarihi hakkında bilgi bulunmamakla beraber, bu bölgenin geçirdiği tarihi şamalara göz atınca dört - beş bin, belki de daha fazla bir geçmişe sahip olduğunu kabul etmek hiçte yanlış olmaz.